İlkbaharın o ılık, ferah havası hepimizi mutlu eder. Ancak alerjik bünyeye sahip çocuklar ve aileleri için bahar, biraz da “dikkat dönemi” demek. Her yıl bu mevsimde kliniğimize başvuran çocukların şikayetleri neredeyse birbirinin aynısı: Sürekli akan burunlar, kaşınan gözler, gece uykusunu bölen öksürükler...

Bu tabloya sebep olan ise çoğu zaman polenlerdir. Evet, doğa canlanırken havaya salınan milyonlarca çiçek tozu, bazı çocuklar için adeta görünmeyen bir tehdit haline gelebiliyor.

Alerjik rinit, dikkatli bakıldığında fark edilir

Ailelerin sıklıkla "Grip mi acaba?" diyerek başvurduğu bu tablo, aslında halk arasında "saman nezlesi" olarak bilinen alerjik rinit olabilir. Gözlerde kaşıntı ve sulanma, burun tıkanıklığı, boğazda gıcık hissi ve özellikle sabah saatlerinde artan hapşırık nöbetleri bu hastalığın en belirgin belirtileri arasında yer alır. Bazı çocuklarda bu durum okul başarısını bile etkileyebilecek seviyeye gelebilir. Çünkü gece boyunca burun tıkanıklığı nedeniyle uykusuz kalan çocuklar, gün içinde halsiz, dikkat dağınıklığı yaşayan bireylere dönüşebilir.

Polenlerin gizli etkisi

Polen yoğunluğu özellikle sabah saatlerinde en yüksek seviyeye ulaşıyor. Rüzgârın yoğun olduğu kuru günler bu yoğunluğu daha da artırabiliyor. Üstelik çocuklarda alerjik rinit yalnızca burunla sınırlı kalmayabilir. Hassas bünyelerde bu süreç, alerjik astımı da tetikleyebilir. Astım öyküsü olan çocuklarda bu dönemde daha sık öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı görülebilir.

Peki ne yapmalıyız?

Elbette çocuklarımızı camdan dışarı bakarak baharı kaçıran bireyler haline getirmemeliyiz. Ancak alınacak birkaç basit önlemle baharı daha konforlu geçirmeleri mümkün:

  • Sabah saatlerinde dışarı çıkmak yerine öğleden sonra gezileri tercih edin
  • Eve gelince kıyafetleri değiştirip çocuklara duş aldırın
  • Camları sabah değil, polen seviyesinin düştüğü akşam saatlerinde açın
  • Dışarı çıkarken şapka ve güneş gözlüğü gibi koruyucular kullanın
  • Evinizde mümkün olduğunca toz tutan halı, perde, peluş oyuncak gibi eşyaları azaltın
  • Ve elbette: Sigara dumanından çocuklarınızı her koşulda uzak tutun

Tanı ve tedavi mümkün

Alerjiden şüphelenilen çocuklarda klinik muayene, gerekirse alerji testleri ve kan tahlilleri ile tanı koymak mümkün. Tedavide en etkili yöntem, çocuğun alerjenle temasını minimuma indirmek. Ancak bu her zaman yeterli olmayabilir. Böyle durumlarda hekiminizin önerdiği ilaç tedavileri ya da immünoterapi (aşı tedavisi) ile çocuğun yaşam kalitesi artırılabilir.

Unutmayalım ki bahar sadece çiçeklerle değil, farkındalıkla da güzelleşir. Alerjik bünyeye sahip çocuklarımızın da bu mevsimi keyifle yaşayabilmeleri için küçük önlemler, büyük fark yaratabilir.

Uzm. Dr. Lale CAMCI – Özel Fuar Hastanesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

9797090B B468 49A9 B8A7 4Cff4B2483Fb